Cemaatler gönüllü teşekküllerdir.
Bu mahiyetleri itibariyle benimsedikleri yöntem ve usullerin de “gönüllülük” esasına dayanması icap eder.
Zira cemaat adını verdiğimiz yapılar, herhangi bir mecburiyet olmadan sırf Allah rızası için bir araya gelen insanlardan müteşekkil topluluklardır.
O sebeple cemaatlerde kemiyetten ziyade bu keyfiyetin muhafazası çok daha mühim bir meseledir.
Elinizin altındaki insanlara “Şu kadar kurban, şu kadar takvim, bu kadar umre yazdım” diyerek şirketlerinizin kârını katlayabilirsiniz.
Hatta bununla iftihar da edebilirsiniz.
Fakat cemaat ruhunu öldürdüğünüzde yaptığınız işin bir değeri kalmış olmaz.
Samimiyetle İslam’a hizmet gayretinde olan cemaatlere diyoruz ki…
– Lütfen ticaretten uzak durun.
Ticarete bulaştığınız vakit, tüccar zihniyetiyle hareket etmeniz icap eder. Yoksa batarsınız..
Hâlbuki cemaatten maksat, para kazanmak, şirketler kurmak ve cemaat mensuplarını bu şirketlerin “tabii müşterileri” haline getirmek değil ki…
Bakınız çok mühim bir şeyden bahsediyorum.
Size Allah rızası için gelmiş insanları ticari gayelere alet etmek ağır vebaldir.
Ne olur bunu yapmayın, holding mantığıyla hareket ederek cemaat ruhunu öldürmeyin!.
– Tasavvuftaki itaat kültürünü dünyevî gayeler için kullanmayın.
Cemaatten maksat Allah rızasıdır, vasıtaları asla bu maksadın önüne geçirmeyin!.
– Rasülullah’ın “Ümmetin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir” buyruğunu göz ardı ederek, kendinizi ümmetten tecrit etmeyin.
Unutmayın cemaat ümmetten bir cüz’dür, ümmet varsa cemaat vardır.
Karakollara düşmek pahasına Cezayir zulmünü kürsüden kınayıp ‘Kardeşlerimiz için dua edelim’ diyen Allah dostlarının yolundan gidenler ümmet şuuru noktasında herkesten çok daha hassas olmalıdırlar!.
– Başınızdaki zâtları sevin, sayın.
Fakat asla şahısperestlik yapmayın.
“Hata edersen seni kılıcımızla düzeltiriz ey emirel mü’minin!” düstûrunu hatırınızdan çıkarmayın!.
– Siyasetten uzak durun.
İlla siyasete meraklıysanız parti kurup boyunuzun ölçüsünü alın.
Ama bunu göze alamıyorsanız hiç o tahtaya basmayın!.
Evet, dini yapıları içeriden çürüten bu illetleri siz daha da artırabilirsiniz.
Eğer bu dostane uyarılara kulak vermez de bildiğinizi okumaya devam ederseniz, yarın ahirette Allah dostlarının iki elinin yakanızda olacağını unutmayın.
Faruk Türk