Endülüs’ü kaybettikten sonra bir köşede ağlayan Sultan Abdullah’a annesinin söyledikleri tarihe geçmiştir. Şöyle der valide sultan; “Ağla oğlum ağla.. Erkekler gibi savaşmadın şimdi otur kadınlar gibi ağla. Erkek gibi savaşmayana kadınlar gibi ağlamak yaraşır!..”
Kurban, kermes, takvim, umre gibi ucu paraya dayanan mevzularda talimat üstüne talimat veren cemaat, niye 15 Temmuz darbe gecesi en ufak bir talimat vermedi sorusu vicdan sahiplerinin zihinlerinde her geçen gün genişleyen haleler şeklinde cevabını arıyor, arayacak. Zira söz konusu tutum vatanperverlikle, din ve iman gayretiyle kabil-i telif değildir. “Efendim biz o gece dua ettik” demek kimseyi aklamaz. Eli ayağı tutan insanın vatanı tehlikeye düştüğünde evinde oturup dua etmesi en hafif tabirle acizliktir. Dua zamanı dua, mücadele zamanı mücadele gerekir.
Darbecilerin kurşunlarına, bombalarına hedef olanlar evinde oturup dua etmeyi bilmiyor muydu?! O tankların altında kalan, namluların önüne dikilen şehitler, gaziler olmasaydı bugün senin o duayı yapacak imkânın olacak mıydı!
Vatanına, bayrağına, namusuna el uzatılırken tepki vermeyenler, ikircikli tutum alanlar hem millet nazarında, hem de Allah’ın huzurunda mesuliyetten kurtulamazlar.
FARUK TÜRK